Kitap ve Çocuk
Çocuklarımıza verebileceğimiz en güzel hediye onlarla kurabildiğimiz ilişkimiz. Çocuklara kitap okuma alışkanlığı kazandırmayı da buna benzetiyorum. Ne demeye çalıştığımı gelin biraz detaylandırayım;
Yeni yeni 0-6 ay çocuklar için geliştirilmiş zeka kartları ve bunun yanında 2 yaş sonrası yapılacak bulmacalı, hikayeli kitaplar çıktı piyasaya. Aslında ilk 3 yıl anne-baba ve bebeğin kurduğu ilişkiden değerli hiç bir şey yoktur. Bu ilişkinin yerini hiçbir şey dolduramaz ve buradaki dilde oyundur. Bu kurulacak ilişki için yaptığımız aktiviteler özellike çocuğa bir şey öğretmek ya da onun zekasını geliştirmeye çalışmakla aslında ilişkiyi zedeleyebilir. Tam tersine, ilişki kurmak için masa başı çalışmalar dışında ona kitabın eğlenceli resimlerini göstermek, yumuşacık bir ses tonuyla çocuğu güldürmek için ne güzel kullanabiliriz. 0-3 yaşta çocuk ve aile kitapla ne kadar haşır neşir olursa ama eğlenceyle, oyunla işte o zaman ilk karşılaşma sevgiyle olur. Bununla ilgili araştırmalar çocukların ilk 3 yıllarında masa başı aktivitelerine maruz kaldıklarında post travmatik stres bozukluğu tepkileri verdiğini gösteriyor. Yani ilk 3 yıl güvenli ilişki, bu ilişkiyi yapılandırmak amaçlı rengarenk, eğlenceli kitaplar. 3 yıl sonrası her çocuğun okulla haşır neşir olması, topluma karışması, akran gurubuna fazlaca maruz kalmasıyla beraber içinde örnek davranışları içeren kitaplar, hikayeler, masallar.. Tabiki ilk 6 yıl çocuk bizim aynamız. Biz ne tür kitaplar okursak onlarda bunu fark edip ona göre kitaplara yönelebiliyorlar. İlkokul döneminde kendi okuma yazmayı becerebilen çocuğun özellikle ilk 6 yılı kitapla tanışması eğenceliyse demeyin keyfine..okurda okur.. Dergiler ister, ilgisine göre kitaplar talep eder. Ve ilk okul geçipte ortaokulda bunların yerini daha bilimsel yazılara bırakabilir. Her çocuğun gelişimsel süreci farklı olduğu göz önüne alınırsa bazısının bilimsel yazılara merakı ilkokulda başlarken bazısının da lisede başladığı görülmektedir. Dolayısıyla, anne baba kitap seçiminde bulunurken aslında çocuğunu iyi tanımalı. Örneğin dinozorları fazlaca merak eden bir çocuk için başka şeyler de öğrensin görsün diyerek değil de, dinozor kitapları üzerinden devam etmek, çocuğa eşlik edebilmesi beklenir. Çocuklar doğru ya da yanlış kitabı bilemez ve seçemezler. Biz yetişkinlerin onları koruması ve yönlendirmesi gerekebilir. Yaşına uygun olmayan ilkokul çocuğuna örneğin eğlenceli diye korku kitaplarını seçmek çokta yararlı olmayacaktır. Kendilerine uygun kitapları yaşıtlarının ne okuduğu ile takip edilebilir. Çünkü akranlar arasında birde bir kitabın furyası çıkar ve çocuk akranı okuduğu için o kitabı seçmek isteybilir. Bu dönem anne babaları (ki helikopter anne babalıktan bahsediyorum) fazlaca herşey kontrol etme aman yanlış bişey yapmasın diye fazla takipte bulunuyorlar. kitap seçiminde de bu durum olabilir. Sağlıklı anne baba tutumu, göz ucuyla ne okuduğunu takip etmek, ama sürekli yanlışı hatırlatmamak gibi. Bunu kitap seçimleri içinde düşünüyorum; çocuğu aşırı kontrol etmek ya da tamamen kendi haline bırakmak değil de, yanında, evin br köşesinde, salonda elinde kitapla ona örnek olup onunda kitaplarla haşır neşir olmasını sağlamak.. yapabileceğimiz tamda bu kadar.
Klinik Psikolog Şafak Ağaca Kemal
Etna Psikoloji Kurucusu