Bulamiya Nervoza ve EMDR

Günümüzde öellikle kadınların ince olmaları yönünde büyük baskı altında oldukları bilinmektedir. Sadece gençlerde daha fazladır denemez ileriki yaşlardaki kadınlarında güzel ve zayıf görünme baskıları olduğu bilinmektedir. Aslında zayıflık sadece güzellikle eş değer değil aynı zamanda kişisel kontrol ve yetkinliğinde bir göstergesi olarak ağılanmaktadır.
Yani, eğer zayıfsan kişisel olarak yetkinsindir ve kontrol sendedir gibi bir algı içerisinde olduğu görülmektedir.

Bu gibi baskılardan etkilenmeyen çok az kişi vardır ve bazılarımız bu baskıya daha hassastır. Yapılan araştırmalarda popülasyonun %2’si Bulamiya rahatsızlığından muzdarip olduğu bilinmektedir.
Ayrıca, bu baskılardan sonra kişiler, kendilik algılarında bazı sapma olduğu görülmektdir. Yani kendini olduğundan zayıf ya da şişman olarak görmek gibi. Bu kilo alıp verme meselesiyle, şişman ya da zayıf görünme fiziksel görünümle fazlaca ilgilenme sonunda kısıtlı yeme davranışları başlar. Bu kısıtlı yee davranışından sonrada tıkanırcasına yemek yeme baş gösterir ve çoğu zaman danışanlarımız tıkanırcasına yeme atağından sonra bir atak olduğunu fark eder. Ardından da, ya yediğini kusma ya da bağırsak çalıştırıcı haplar kullanarak yedikleri yemekleri vücutlarından atmak isterler.

Bu tür danışanlara Bilişsel Davranışçı Terapi yaklaşımı işe yaradığı araştırmalarca kanıtlanmaktadır. Ayrıca Kişiler arası Psikoterapide faydalı olduğu görülmektedir. Ve ayrıca, EMDR terapisi atakların başladığı ilk anıdan, en kötü anıya kadar rahatsız edici anılara karşı duyarsızlaşma sağladığı görülmektedir.